6 Haziran 2011 Pazartesi

                       
                  DEVABİL KARA

1962 Erzurum Şenkay doğumlu olan Devabil Kara, amatör olarak sanatla ilgilenen bir aileden geliyor.Sanatla ilgili düşünceleri Marmara Üniversitesinde okurken daha çok şekillendiğini ve vazgeçmemeye karar verdiğini söyledi.

Görsel değil de zihinsel düşüncenin daha fazla önemli olduğunun üstüne düşmüş.Buna istinaden “Ressam olmasaydım yönetmen olurdum ve fantastik filmler çekmek isterdim.” diyor.

“İzler ve Gölgeler” adlı sergisinde zihinsel gücün etkisini yansıttığını söyledi.Birinin nesneye bağlı (Bu ‘iz’), diğerinin de izleyiciyi düş dünyasına iten (Sandalyeleri bu şekilde yorumlamış.) ve varla yok arası oluşturulmuş bir kavram olarak ele aldığını söyledi.Aynı  konseptte 3 sergi daha yapmış.

Devabil Kara’yı en çok etkileyen şeyin ‘doku’ olduğunu ve doku sayesinde ‘‘Dördüncü Katman’’ a sürüklendiğini öğreniyoruz.Toprağın altında oluşan arkeolojik kazılarda görülen izleri ve bu izleri kullanıp oluşturduğu dokuları çoğu işinde kullandığını söyledi.Arkeolojinin kendi yaşantısında çok önemli bir yeri oluğunun altını çizdi.Dokuyu zaman içinde üzerinde çok durduğu için artık bu olguyu tüketip yeni şeyler arayışına girmiş.

Devabil Kara 2009 yılında   “Dilin Söyleyemedikleri” adlı üç ayrı yerde açtığı sergisinde ( Antik Külliye, Pg Art Galeri ve “Yolculuk, İz ve Bellek” adıyla Kemerburgaz’da.), mekânla ilişkilendirdiği resimlerinin olduğunu söyledi. “Dilin Söyleyemedikleri” adından da anlaşıldığı gibi zaman zaman duvardaki çatlakları resimlerinin içine taşıdığı, zaman zaman duvarların üstündeki akıntıların yine resimlerinde devam ettirdiği tamamen mekânla bütünlük sağlayarak gerçekleştirdiği bir sergi olduğunu söyledi. Devabil Kara, Ekim ayında“Dilin Söyleyemedikleri” ile tekrar sergi yapmaya hazırlanıyor.

Sanatın kendini keşfetmesi sosyal olaylar, alanlar ve oluşumları etkilemiş, bazı sanat akımları bundan etkilenip, gelişmiştir diyor.Güncel sanatla ilgili düşüncelerini merak ediyoruz ve bize şunları söylüyor: “Bugüne göre geçmişte yaşanan tarih,siyaset,sosyal olaylar ve etkiler artık azaldı ve sanatçı kendisiyle baş başa kalmış durumda.Günlük hayatta gördüğümüz ve yaşanılan şeyler tekrar izleyiciye sunuluyor.Fikir katılmıyor, üzerine ekleme yapılmıyor bu şekilde çok boş kalıyor.Ben bunu eleştiriyorum.Sanat o değil.Alıp koymak değil.Düşünce eklenmeli üzerine anlam yüklenmeli…”

Devabil Kara halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde öğretim üyesidir.

(05.04.2011 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ve kendisini yakından tanıma fırsatı bulduğumuz bu röportaj için kendisine tekrar teşekkür ederim...) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder